Posts

Showing posts with the label bir

İyilik Yapmaya Devam!

İyilik Yapmaya Devam!   Bir gün dervişin biri suya düşen akrebi kurtarmak ister. Elini uzatınca akrep sokar. Derviş tekrar dener, akrep yine sokar… Bunu görenler dayanamaz ve dervişe: “- İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene ne diye yardım edersin?” diye çıkışırlar. Derviş çok güzel bir cevap verir: “- Akrebin fıtratında öldürmek var. Benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, mermamet etmek var. O fıtratının gereğini yapıyor diye ben niye fıtratımı değiştireyim?" İyilik yapmaya devam! Karşındaki o iyiliğe lâyık değilse, sen lâyıksın… Rabbimiz, kalplerimizi merhametle doldursun, bizi iyilikte yarışan kullarından eylesin ve rahmetiyle bizi kuşatsın. Âmîn!

Çalabım Bir Şâr Yaratmış İki Cihân Âresinde

Çalabım Bir Şâr Yaratmış İki Cihân Âresinde   Çalabım bir şâr yaratmış   iki cihân âresinde Bakıcak dîdâr görünür ol şârın kenâresinde   Nâgehân ol şâra vardım ol şârı yapılır gördüm Ben dahî bile yapıldım taş ü toprak âresinde   Ol şârdan oklar atılır gelir ciğere batılır Ârifler sözü satılır ol şârın bazâresinde   Şâkirdleri taş yonarlar yonup üstâda sunarlar Çalabın ismin anarlar ol taşın her pâresinde   Ol şâr dediğim gönüldür ne âlimdir ne câhildir Âşıklar kanı sebîldir ol şârın kanâresinde   Bu sözü ârifler anlar câhiller bilmeyip tânlar Hacı Bayrâm kendi bânlar ol şârın minâresinde   (Hacı Bayrâm Velî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî)

Son Nefeste İmanlı Ölebilmenin Bir Formülü Var mı?

Son Nefeste İmanlı Ölebilmenin Bir Formülü Var mı?   Sınavda olan bir öğrenci düşünün. Sınav kâğıdına yazdığı cevabı tam kâğıdını vermeden önce silerek değiştiriyor, başka cevabı yazıyor / işaretliyor. Hangisi dikkate alınır? Sınav boyunca kâğıdında olan mı yoksa son anında kâğıdında işaretli olan mı? Elbette son olarak işaretlediği dikkate alınır. Aynen bunun gibi, bir kimsenin âhiretteki durumu konusunda da son anı dikkate alınır. İşte onun için Allah Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem “Ameller sonlarına göre değerlendirilir!” (Buharî, “Kader”, 4; Tirmizî, “Kader”, 4) buyuruyor.   Tekrar baştaki soruya dönelim. Acaba son nefeste imanlı ölebilmenin bir formülü var mı?   Rabbimiz bir ayette “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten hakkıyla sakının ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmran Sûresi, 102) buyuruyor. Allah Teâlâ böyle emir buyurduğuna göre Müslüman olarak can vermenin formülünü de göstermiş olmalı.   Bir başka âyet yolumuzu ayd...

Her Gecikme Bir Hikmete Dairdir

Her Gecikme Bir Hikmete Dairdir   ·      Evliliğin gecikmişse bunda bir hikmet vardır. ·      Rızkın gecikmişse bunda bir hikmet vardır. ·      Bir arkadaşını senden uzak tutmuşsa bunda bir hikmet vardır. ·      Nice istediğimiz şeyler vardır ki gerçekleşmediği için sonradan şükretmişizdir. ·      "O vakit olsaydı, aleyhime olurmuş." deriz. ·      Eğer Allah Teâlâ bir isteğini erteliyorsa, bu ertelemenin mutlaka bir hikmeti vardır. ·      Allah Teâlâ bir duana üç şekilde icabet eder: 1.      İstediğini hemen verir. (Rahmettir.) 2.      Daha münasip bir vakte erteler. (Hikmettir.) 3.      Daha hayırlısını nasip eder. (Lütuftur.) O hâlde, duada ısrarcı ol ama kabulüne dair hüsnüzan besle. Çünkü Allah Teâlâ'dan gelen her şey rahmet ve hikmet üzeredir.

Çalabım Bir Şâr Yaratmış

Çalabım Bir Şâr Yaratmış   Çalabım bir şâr yaratmış  iki cihân âresinde, Bakıcak dîdâr görünür ol şârın kenâresinde…   Nâgehân ol şâra vardım ol şârı yapılır gördüm, Ben dahî bile yapıldım taş ü toprak âresinde…   Ol şârdan oklar atılır gelir ciğere batılır, Ârifler sözü satılır ol şârın bazâresinde…   Şâkirdleri taş yonarlar yonup üstâda sunarlar, Çalabın ismin anarlar ol taşın her pâresinde…   Ol şâr dediğim gönüldür ne âlimdir ne câhildir, Âşıklar kanı sebîldir ol şârın kanâresinde…   Bu sözü ârifler anlar câhiller bilmeyip tânlar, Hacı Bayrâm kendi bânlar ol şârın minâresinde…   (Hacı Bayrâm Velî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî)

Rabia tül Adeviyye Kuddise Sirrûha Hazretlerinin Bir Menkîbesi

Rabia tül Adeviyye Kuddise Sirrûha Hazretlerinin Bir Menkîbesi          Rabia tül Adeviyye Kuddise Sirrûha bir gece evinde geç vakitlere kadar namaz kılarken hasırın üzerinde uyuya kaldı. Bu arada evine bir hırsız girdi. Her tarafı aradı çalacak bir şey bulamadı.        Giderken" girmişken boş çıkmayayım" diyerek, Rabia hazretlerinin dışarıda giydiği örtüsünü aldı. Evden çıkarken yolunu şaşırdı, kapıyı bulamadı. Geri dönüp örtüyü aldığı yere bıraktı. Bu sefer rahatlıkla kapıyı buldu. Kapıyı bulunca tekrar geri dönüp örtüyü aldı. Fakat yine kapıyı bulamadı. Bu hal 7 defa tekrarlandı.        7. defa tekrar örtüyü eline alınca şöyle bir ses duyuldu: "Ey kişi kendini yorma. O yıllardır kendini bize ısmarladı. Şeytanın ona yaklaşma gücü yok iken, hırsızın onun örtüsüne yaklaşması mümkün müdür? Git, yorulma, boşuna uğraşma. O uyuyorsa da dostu uyanıktır ve onu korumaktadır!"

Bir Gün Elbette Öleceksin…

Bir Gün Elbette Öleceksin…                    İmam-ı Gazâli Rahmetullahi Aleyh hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki: “Dünyanın nesini seversen sev, hepsine veda edeceksin! Elinden geleni yap! Fakat unutma ki, her yaptığının hesabını vereceksin! Keyfine göre yaşa! Fakat bu yaşaman uzun sürmeyecek, bir gün elbette öleceksin. Gece gündüz düşündüğün, sımsıkı sarıldığın lezzetlerden elbette ayrılacaksın. İman edilecek şeyleri akla uydurmaya, beğendirmeye uğraşmak, dinsizlerle, cahillerle, münakaşa edip, onların bozuk düşünceleri ile uğraşmak ve Kur’ân-ı Kerimi öğrenmeden, namazı, abdesti, orucu, farzları, haramları okumadan, bilmeden para kazanmaya kalkışmak, herkesten fazla zengin olmak için lüzumsuz ilimlerle uğraşmak, ömrü boş yere harcamak olur.” “Allahü teâlâya yemin ederim ki, İsâ aleyhisselam!ın İncîl'inde okudum; bir kimseyi tabuta koyduktan mezara bırakıncaya kadar; Allahü Teâlâ ona kırk sual...

Güzelse…

Güzelse…   Yüreği güzelse bir insanın Kül rengi bulutları değil, Bahar kokan çiçekleri görür. Yüreği güzelse bir insanın Kurumuş̧ dallarda can arar da, Her birinde canı vereni görür.   Yüreğiniz güzelse sizin de yolunuz Çiçek gibi insanlara çıksın…

Bir Mü’mine Gıyabında Dua Etmek

Bir Mü’mine Gıyabında Dua Etmek   “Bütün melekler mü’minlere duâ ederler ve onlar için af dilerler. Bir mü’min, başka bir mü’min kardeşine gıyâbında duâ ettiğinde, “Âmîn! Aynısı sana da olsun!” demekle vazîfeli melekler de vardır.” (İbn-i Kesîr, c. 3, 236) "Allah bir insanla ya vahiyle veya perde arkasından konuşur. Yahut ona kendi izniyle dilediğini vahyedecek bir elçi gönderir. Doğrusu O, çok yücedir, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Şura 51) Ebu Hureyre Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem buyurdu ki:  “Allah Teâlâ temizdir ve ancak temiz olanı kabul eder. Allah Teâlâ peygamberlere emrettiğini Mü’minlere de emretti. Allah Telâ buyurdu ki: "Ey Rasûller! Helâl ve hoş olan şeylerden yiyin ve salih amel ilşleyin." (Müminun Suresi: 51)” Ve yine buyurdu ki:  "Ey iman edener! Size verdiğimiz rızıklardan temiz olanlardan yiyin." (Bakara Suresi: 172)  Sonra uzun sefe...

Bir Ağaçtan On Ders

Image
Bir Ağaçtan On Ders Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı. —Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım! dedi. Birden ağaç dile geldi: —Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki! Dedi. Adam heyecanla: —Seni dinlemek isterim! Dedi. Ağaç konuşmaya başladı: —At o felsefe kitabını elinden, şimdi bana bak ve beni dinle sana on tane hayat dersi vereceğim! Dedi. Adam heyecanlanarak: —Tamam! Dedi. Ağaç: —Dinle o zaman! Dedi ve hayat dersini sıralamaya başladı: 1- Ağaç yaş iken eğilir ya da doğrulur. Her şeyin bir zamanı vardır. Hayat öğrenme sürecidir ama zamanlaması çok önemlidir. Siz de bilirsiniz ki “yaşlı köpeğe yeni oyunlar öğretilmez.” “Yaşlı kurda yol öğretilmez.” 2- Düşen ağaca balta vuran çok olur. Onun için hayatta düşmemeye dikkat etmek gerek; güçlüyken gölgene sığınanlar düşerken baltayı alıp sana koşarlar. 3- Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bi...

İnsanın Hali

İnsanın Hali   Gök duydu da insanın acısını, İnsan duyamadı, insanın feryadını.   Kuş bildi de yan yana uçmayı, İnsan bilemedi, insanın elinden tutmayı.   Dağ bastı da bağrına her canlıyı, İnsan, açamadı insana kapısını.   Nehir bildi de denize karışmayı, İnsan insana karışamadı.   Ne yazık ki insan insanı anlayamadı…

Bir Ömürden Geriye Ne Kaldı?

  Bir Ömürden Geriye Ne Kaldı?   Birkaç sayılı nefes, Büyük yorgunluklar, Boşa harcadığım yıllar, Affı bile olmayan kırgınlıklar, Çok kısa sevinçler, büyük acılar, Keşke tanımasaydım dediğim kişiler… Kirâmen Kâtibi Melekleri’nin yazdığı: “Amel Defteri”   “Zaman diriyken kıymetlidir; ölenin vakti bol olur... ”

Bir İnsanın Malını Haksız Yere Almak

Bir İnsanın Malını Haksız Yere Almak   عن عائشة رضي الله عنها عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: «مَنْ ظَلَم قِيدَ شِبْرٍ مِن الأرْضِ؛ طُوِّقَهُ مِن سَبْعِ أَرَضِين   [ صحيح] - [متفق عليه ]   Âişe Radıyallahu Anha’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Kim bir karış mikdarı bir yere haksız olarak zulümle sahip olursa, o yerin yedi katı boynuna geçirilir.” (Sahih Hadis - Muttefekun Aleyh)   Hadisi Şerifin Açıklaması: Bir insanın malını haksız yere almak haramdır. Bir kimsenin başka bir kimseye ait olan malı alması helal değildir. Ancak gönül rızası ile veriyor ise bu müstesnadır. Bunların arasında bir arazinin zulümle alınması çok şiddetlidir. Çünkü uzun zaman zulümle istila edilmesi söz konusudur. Bundan dolayı Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- kim az yada çok aradiden dolayı zulmederse kıyamet gününde şiddetli bir azaba çarptırılacağını haber vermiştir. Öyle ki boynu kalınlaştırılarak uzatılır son...