Vuslat
Vuslat       Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,   Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,   Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı,   Görmezler ufuklarda, şafak söktüğü anı...       Gördükleri rüya ezeli bahçedir aşka;   Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka.   Bülbülden o eğlencede feryat işitilmez;   Gül solmayı; mehtap, azalıp gitmeyi bilmez...       Gök kubbesi her lahza, bütün gözlere mavi...   Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;   Sevdaları hülyalı havuzlarda serinler,   Sonsuz gibi, bir fıskiye ahengini dinler.       Bir ruh, o derin bahçede bir defa yaşarsa   Boynunda O'nun kolları, koynunda O varsa,   Dalmışsa O'nun saçlarının rayihasıyla,   Sevmekteki efsunu duyar her nefesiyle.       Yıldızları, boydan boya doğmuş gibi, varlık   Bir mucize halinde o gözlerdendir artık.   Kanmaz, en uzun buseye, öptükçe susuzdur   Zira susatan zevk, o dudaklardaki tuzdur.       İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan...   Bir sır gibidir az çok ilah o...