Posts

Showing posts with the label ey

Susma Ey Müslüman

Susma Ey Müslüman   Susma ey Müslüman susma susma, Susma ey Müslüman susma! Susma ey Müslüman susma susma, Susma ey Müslüman susma!   Yine hüzün sardı uyku tutmaz gözümü, Mazlumun çığlık sesi kulakları kemirir, Br annenin feryadı yankılanır göklerden, Yere batsın özgürlük dediğiniz ihanet…   Susma ey Müslüman karşı gel zalimlere, Korkma sen mazlumun sesi çıkar göklere, Hesabı bugün değil, yarın gider mahşere, Yeter ki hep dik dur sen zafer yakın bizlere…   Bir gün elbet sonunuz gelmeyecek mi? Sizin hesabı olmaz mı hiç kanlı ellerinizin, Yanınıza kalır mı sandığınız bu zulüm, Kısan olacak elbet bir gün o sesinizi…   Susma ey Müslüman karşı gel zalimlere, Korkma sen mazlumun sesi çıkar göklere, Hesabı bugün değil yarın gider mahşere, Yeter ki hep dik dur sen zafer yakın bizlere…   Susma ey Müslüman susma susma, Susma ey Müslüman susma! Susma ey Müslüman susma susma, Susma ey Müslüman susma…   ...

Gel Ey Sôfî Visâl İste

Gel Ey Sôfî Visâl İste   Gel ey sôfî visâl iste, bugün gayri hevâdan geç! Hemân rûy-ı cemâl iste, yeter hubb-ı sivâdan geç!   Gönül mülkün musaffâ kıl, gider hâr ile hâşâkı… Hulûs üzre 'ibâdet kıl, gel 'ucb ile riyâdan geç!   Bilirsin bu fenâ mülkü değildir, kimseye bâkî… Bekâ-yı lâ-yezâl iste, bu mülk-i bî-vefâdan geç!   Sakın âline aldanma, seni sayd etmesin dünyâ… Nukûş u rengine bakma, ko tâc ile kabâdan geç!   Bilirsin kim her iş takdir, elinden işlenir Zâtî… Ki herkes hilkatin icrâ eder, gel mâcerâdan geç!   (Süleyman Zâtî Efendi Kuddise Sirruh)

Ey nefsim!

Ey nefsim! Dünya yaratılalıdan bu tarafa, milyarlarca insan; doğdu yaşadı ve öldü. Sen de doğdun, yaşıyorsun ve öleceksin! “Ben niçin yaratıldım?” “Ben neden yaşıyorum?” “Ben nereye gideceğim?” Sorularını kendine sormadan; Seni ve her şeyi yoktan yaratan Allah’ü Teâlâ’yı tanıyıp iman etmeden; Allah’ü Teâlâ’nın istediği gibi bir kul olmadan; yarattığı mahlûkata hizmet yapmadan… Allah’ü Teâlâ’nın rızasını kazanmadan; Cemalûllah’ı ve Cenneti hak etmeden ölürsen sana yazıklar olsun! Hem de sonsuz kere yazıklar olsun!

Uyanın Ey Dünya Halkları…

Uyanın Ey Dünya Halkları…   Uyanın Ey ABD’liler, Avrupalılar, Asyalılar, Afrikalılar, Müslümanlar, Hristiyanlar, Siyonist olmayan Yahudiler, Putperestler, dinli dinsiz herkes… Siyonist Yahudiler anadan doğma Yahudi olmayan hiç kimseyi; insan kabul etmiyor “Goim” diyorlar yani insana benzer hayvan demek. Kutsal Tevrat Hahamlar tarafından tahrif edilmiş, “Vadedilmiş Topraklar” ve “Goim” yalanı uydurulmuştur. Bugün Filistin’i sonra tüm dünyayı yutacak Goim’i ister öldürürüm ister hizmetimde kullanırım diyor… On binlerce masum Filistinli; Siyonist Yahudiler tarafından katlediliyor, soykırıma uğratılıyor. ABD ve Haçlı AB ülkeleri de destekliyor… Bu katliam durdurulmaz, hesabı sorulmazsa sıra; AB, Asya, Afrika, diğer dünya ülkelerine sonra ABD halklarına da gelecek. Hatta Siyonist olmayan Yahudiler de katledilecek. Katledilmese bile dünya halkı uyandığı zaman en büyük zararı Siyonist olmayan Yahudiler görecek…

Ey Zengin! “Mal Benim, Diyen!” Senin Değil Allah Teâlâ'nın

Ey Zengin! “Mal Benim, Diyen!” Senin Değil Allah Teâlâ'nın   Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Rahmetullahi Aleyh Hazretleri buyurdular ki: Hazret-i Ali Kerremallahu Veche'ye sormuşlar. Demişler ki: "Yâ Ali, zekât kaçta kaç?" demişler. "Size göre kırkda birini vermek, bize göre hepsini vermek. Hattâ üzerine kelleyi vermek…" demiş. Hâlâ sen paraya kıyamıyorsun, zekâtı vermeye. O zekâtını vermeye kıyamadığın paranın, yılan olacağını, yarın yevm-i kıyâmetde senin boynuna dolanacağını, hem Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim'de hem de hadîs-i peygamberîde Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem haber veriyor. " سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا se yutavvikûne mâ bahilû, onların bahl edip veremedikleri mallarını onların boynuna dolayacağız" diyor; Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm'de. Gene Ebâ Hureyre Radiyallahü Anh Rasûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem'den rivâyet ediyor: "Zekâtı verilmeyen mallar, iki başlı yılan olur ve sâhibinin koynu...

Ey Gönül!

Ey Gönül!   “Ey gönül! Oruçlu iken, Allah Teâlâ’ya misafirsin… Sana gökyüzü sofrası yakışır.   (Hz. Mevlâna Rahmetullahi Aleyh)

Ey Birâder Bu Denî Dünyâ İçün Çekme Keder

Ey Birâder Bu Denî Dünyâ İçün Çekme Keder   Ey birâder bu denî dünyâ içün çekme keder Çün beher hâl dem eker gam cümlesi kalmaz gider   'Ârif olan yer mi kaydın hîç bu zâil dirliğin Şol kişi kim ehl-i Hakk'dır mâsivâsını nider   Bir sebâtı yok hayâle gönlünü verme sakın Sihri azgındır ba'îd ol kim seni meşhûr ider   Önü ma'mûr görünür ammâ olur âhir harâb Yıkılup bir gün bu köşkler mahv olur taş u meder   Geldi her bir ferd ana kim buldular âhir fenâ Bir büyük arkdır hemîn ol günde bin insân yutar   Savdı atan hem anan kavm ü kabîlen nevbetin Nevbetine sen de hâzır ol ki böyledir kader   Olma gâfil bir nefes çünki emâmında ölüm Başına takmış licâmı ol seni dâim yeder   'Âkil isen ol basîret üzre dinle sözümü Nefs ü şeytân sû-yi akrân şerlerinden kıl hazer   Bir gün ola kim ferişteh almağa gele cânın Durduğu dem cümle a'zâdan akar sel gibi ter   Şol kıyâmet hevline eyle keder Kuddû...

Ey Birader Olma

Ey Birader Olma   Ey birâder olma gamnâk yarının rızkı içün Ki ölüm vardır gice gündüz hemân anı düşün   Hem düşünme geçmişi gelmez giden ‘âdet değil Her ne ki virdiyse Rezzâk yi kanâ’at it bugün   Ölümü çok zikr iden dünyâya bakmaz istemez İdemez ‘avrat u oğlan hem ol âgâhı zebûn   Fahr-ı ‘âlem ölümü çok zikr idin dimiş bize Dahi lezzetler yıkıcı mevt dimiş ol zû-fünûn   Kesbi terk itme anı Mevlâ bize kılmış sebeb İt müsebbeb rızkı kesb it yi yidir olma harûn   Tanrı virmiş bir sebeb her birine halkın kamu Kesbe sa’y iden olur fakrın hümûmundan masûn   Di Hudâ’dır rızkı viren itme kesbe i’timâd Rızkı Hakk’dan bilmeyen bî-çârenin fi’li cünûn   Eyle tevhîde devâm âbdestli âbdestsiz dahi İdüp istiğfârı yüz kez tevbe suyu ile yun   İtme kullukda kesel uyma revâfız sözüne Şer’a ta’zîm itmeyen mülhid behâimden de dûn   Bunu her kim ki okur ya işidir ana Hudâ Vire cennetde ni’am kim g...

Ey Oğul!

  Ey Oğul!   İmam-ı Rabbanî Kuddise Sirrûh’tan   Ey oğul!   Bu dünya bir imtihan ve ele geçmez tutkuların peşinden koşulduğu bir sıkıntı yeridir. Dışı çeşitli süslerle bezenmiştir. Yüzü, beneklerle, çizgilerle renklendirilmiş, saç örgüleriyle ve makyajla zoraki güzelleştirilmiş çirkin bir kadının yüzüne benzer. İlk bakışta hoş gözükür. Güzel, taze, körpe ve parıltılı olduğu sanılır. Gerçekte ise üzerine güzel koku serpilmiş bir leş, kurtların ve sineklerin üşüştüğü bir çöplüktür. Susuz insanın su zannettiği bir serap ve şeker görüntüsünde bir zehirdir. Bir harabeden ve kısa bir andan ibarettir. Bu çirkinliği ve kaba-sabalığına rağmen kendine râm olanlara karşı muamelesi de, söylenenlerden ve anlatılanlardan çok daha şerlidir. Ona aşık olan, sefih ve büyülenmiş gibidir. Fitneye düşmüş, çıldırmış ve aldatılmıştır. Her kim ona meftun olursa, onun yüzüne ebedi hüsran damgası vurulur. Hayranlıkla onu seyredip ondan tad alanın nasibi sonsuz bir pişman...

Uyan Ey Müslüman!

Uyan Ey Müslüman! ABD dünyanın her tarafına asker gönderiyor, içişlerine, dış işlerine, seçimlerine müdahale ediyor… Niçin? Sırf sömürmek için, kendi halkının refahı ve geleceği için… Sen Allah Teâlâ’nın rızasını istemez misin? Cehennem’in sonsuz azabından kurtulmak istemez misin? Cennet’i ve Cemalullâh’ı istemez misin? Ebedi saadet istemez misin? Sen de çok çalış, küfrün, şirkin ve zulmün putlarını kırmak için; İslâm ahlâk ve adaletini hakim kılabilmek için cihad et! İslâmiyet’in nurlarını dünyanın her tarafına yayabilmek için her türlü gayreti göster! Hem dünyanı, hem de ahiretini mamur eyle! Müslümanları ve tüm insanlığı; Siyonist Yahudiler’den, Haçlılar’dan ve Putperestler’den kurtar… Dünyayı Siyonist Yahudiler ve Haçlı ABD ve AB yöneteceğine sen yönet! Allah Teâlâ’nın seçkin kulları arasına katıl! Allah’ü Teâlâ’nın selâm ve bereketi üzerinize olsun!

Ey Nefsim! Sana Yazıklar Olsun!

Ey Nefsim! Sana Yazıklar Olsun!   Ey nefsim! Sana yazıklar olsun! Allah Celle Celâlüh'ün yarattığı sudan içersin, havasından solursun, O'nun nimetlerinden yersin bütün bunlara rağmen O'na isyan etmekten çekinmezsin.   Ey nefsim! Sana yazıklar olsun! Günah işlemek için azmedersin, utanmazsın elinden geleni yaparsın ama tevbe etmek için aynı azmi göstermezsin. Günahında ısrar edip, tevbede beklemeye kalkarsın.   Ey nefsim! Sana yazıklar olsun! Akşama kadar boş boş konuşursun, ne İslâm’ı anlatırsın ne de anlatanı dinlersin. Bir de utanmadan anlatan insanları önemsemezsin.   Ey nefsim! Sana yazıklar olsun! Her şeyi bildiğini sanırsın ama hiçbir şey bilmediğini anlamazsın, ilim öğrenmek istersin ama hafızanı boş şeylerle doldurursun ilime yer bırakmazsın.   Ey nefsim! Sana yazıklar olsun! Bilmez misin ki sana soracaklar gençliğini nerede harcadın? Neler yaptın? Ömrünü nerede geçirdin? Ne cevap vereceksin?   Ey nefsim! Sana yazıklar olsun! Cenneti istediğini söyl...