Posts

Showing posts with the label Süleyman

Biliyor Musun Sen Kimsin?

Biliyor Musun Sen Kimsin?   SEN, “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz, iyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırsınız. Çünkü Allah’a inanıyorsunuz.” (Âl-i İmrân Suresi, 110) Fermanının sahibisin!   SEN, “Alemlere rahmet olarak gönderilen” ve dehşetli mahşer günü herkesin “Nefsi! Nefsi!” diye çırpınacağı bir zamanda, secdelere kapanıp; “Ümmetimi isterim Ya Rab! Ümmetimi bağışlamadıkça kalkmam!” diye feryat edecek olan Habib-i Kibriya Sallallahü Aleyhi Vessellem’in ümmetisin!   SEN, Rasulûllah’ın ashabına; “Orduya yardım ediniz!” dediği zaman, bütün servetini alıp getiren ve Peygamberin: “Çocuklarına ne bıraktın?” sorusuna; “Allah’ı ve Rasûlünü bıraktım, Ya Rasûllullah!” cevabını veren Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh’ın yolundasın!   SEN, Devlet reisi olduğu halde, içi su dolu bir tulumu sırtına yüklenerek halk içinde dolaşan ve oğlunun; “Babacığım, niçin böyle yapıyorsun?” sorusuna; “Oğlum! Nefsimi biraz beğenir gibi o...

Merhum Süleyman Nazif’ten Nükteli Cevaplar

Merhum Süleyman Nazif’ten Nükteli Cevaplar   Enver Paşa Devlet-i Âli Osmânî’yi Batırdı               Süleyman Nazif, Malta sürgünleri arasında bulunan Enver Paşanın babasına takılır:             “- Böyle olmaz. Gel amca sana bir İngiliz kızı alalım.”             “- Nerden icabetti şimdi?”             “- Türk kadından doğma oğlun koskoca Devlet-i Âli Osmânî’yi batırdı, İngiliz kadından doğan da İngiltere’yi batırsın da kurtulalım.”             “- Ben hayatta harama bakmadım.”             “- Keşke helâle de bakmasaydın!”             İngilizler İnsan Etini Başkasına Yedirmez ...

Süleyman Hilmi Tunahan Kuddîse Sirrûh’tan Nasihatler -8-

Süleyman Hilmi Tunahan Kuddîse Sirrûh’tan Nasihatler -8-   01- Allah kerimdir amma kuyusu da derindir. İp ve kova olmayınca su çıkmadığı gibi, nur ve feyz de çıkmaz. 02- Atomun arz üzerinde müddet-i tesiri elle sene olduğu gibi, decâcilenin bu ümmet üzerinde müddet-i fesâdı dahi elli senedir. 03- Benim evlatlarıma Tarih öğrenmek farzdır. 04- Benim evlatlarım, bildiğinin âlimi, bilmediklerinin tâlibidirler. 05- Benim evlatlarımın her biri bir Süleymandır. Ben daha yüz sene yaşayacağım. 06- Benim evlatlarım, Yusuf Aleyhisselâm güzelliğindedir. 07- Ben size "eceztü" dediğim zaman sizler alim olmadınız, ilmin anahtarlarını almış oldunuz. Bu aldığınız anahtarla Anadoluya gidecek, büyük büyük kitapları açacaksınız ve onun içindeki hakikatleri Ümmet-i Muhammedin evladına anlatacaksınız. 08- Ben şu denî dünyayı, evlâtlarımın kirli tırnağına değişmem. 09- Bir meşaiyyun var, bir de işrakiyyun var. İşrakiyyun: Önce inanıyor, sonra hikmetini araştırıyor. Meşa...

Süleyman Hilmi Tunahan Kuddîse Sirrûh’tan Nasihatler -7-

Süleyman Hilmi Tunahan Kuddîse Sirrûh’tan Nasihatler -7-   01- Rüya Bahsi Bizim sâdâtımız (seyyidlerimiz “-   büyüklerimiz) rüyaya diğer turuk sâdâtı (diğer tarîkat büyükleri) gibi ehemmiyet vermezler. Çünkü mânâlar kuvvette olan umûru işâr ederler (Kuvvede olan hususları bildirip haber verirler). Mânâlardan ancak tâlibin ne gibi şeylere müstaid (istidatlı) ve kâbil (kabiliyyetli) olduğu anlaşılır. O, eşyanın bil fiil tahakkukuna aslâ delâlet eylemez. Rüyalar, tebeddülât-ı ahvâle ve evsâfa kâbiliyet husûlünü, tâlibin merâyâ-yı âfâk ve emsâlde müşâhede etmesinden ibârettir (yani rüyalar; tâlibin, ahvâl ve evsâf değişikliklerine kâbiliyetinin husûlünü, misaller ve âfâk aynalarında görmesinden başka bir şey değildir). Avâlim-i âfâkiyyeden, misâl âleminden vârid ve mütezâhir ve meşhûddur (âfâk âlemlerinden, misâl âlemlerinden gelen, tezâhür edip görülendir). Bir kimse rüyâda padişah olduğunu, tahta cülûs ettiğini (tahta oturduğunu), hükmünün memlekette nâfiz ve merî (mües...