Posts

Showing posts with the label genç

Olsan da Bir, Olmasan da…

Olsan da Bir, Olmasan da…   Artık görünmüyor mevsimde hüzün Bulutlar bir garip rüyaya dalmış Ufukta güneşi ağlatan yüzün Bir mültecî gibi tenhâda kalmış Toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir Şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir   Kaç kere çağırdım seni öteden Turnalar uçurdum gittiğin yere Bin parça eyledin kalbimi neden Ruhum bir başına düştü göklere Bana tebessümle bakıyor kabir Şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir   Derdimin yangını sardı gölgeni Bir mahkûm kanıyla aktı izlerin Deniz ölesiye severken seni Neden gemileri yaktı gözlerin Yıkıldı yolunu bekleyen şehir Şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir   Yağmurun inceden yağdığı yerde Açan gül acıyı damıtır solar Ağustos böceği düşünce derde İçine kuşların sevdası dolar Ölü bir mahzene gömüldü kibir Artık sevsen de bir, sevmesen de bir   Çatladı en kavî yerinden tohum Kıvılcım düşürdü sulara gonca Her akşam ölümü koklayan ruhum Seni de kuşanır hakan...

Belçikalı Genç Kız Bin Kişiyi Müslüman Yaptı

Image
Belçikalı Genç Kız Bin Kişiyi Müslüman Yaptı   Genç yaşta Müslüman olan Belçikalı Veronique Cools (25) anlatıyor; İslam’la çok genç yaşta tanıştıktan sonra, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ’in yaptığı gibi en başta ailemden başlayarak yakınlarıma ve arkadaşlarıma İslam’ı anlattım. Onları kazanınca sevincimden yerimde kalamadım.   Artık dünyada İslam’ı yayan tek kişi benmişim gibi kendimi farz edip. Bu işe koyulmaya başladım. Allah’a hamdolsun O’nun yardımıyla 25 yaşıma kadar 8 yıl içerisinde 1000 kişinin İslam’ı seçmesine vesile oldum.   “Kimin himmeti milletiyse o tek başına bir millettir.” sözü “Kimin himmeti İslam ise o tek başına bir ümmettir.” anlamına geliyor. Yani İslam öyle bir iksir-i manevi ki bütün ümmeti bir mümin bir mümini de ümmet gibi güçlü ve kuvvetli kılıyor demektir.   Eğer bir zamanlar birisi bizim elimizden tutup suya kavuşturmuşsa ve bizi hayata döndürmüşse, aynı gayret ve fedakârlığı bizim de sergilememiz gerekir...

Siz Bugün Nasıl Yaşıyorsunuz?

Siz Bugün Nasıl Yaşıyorsunuz?   Bir genç dedesine sordu: “- Siz daha önce nasıl yaşadınız? Uçak yok, İnternet yok, Bilgisayar yok, Facebook yok, TV yok, Whatsapp yok, Cep telefonu yok. Tablet yok, Araba yok, Sosyal medya yok, Kanka yok. Dede cevap verdi: "- Asıl siz bugün nasıl yaşıyorsunuz? Kur’an yok. Namaz yok. Dua yok. Edep yok. Hayâ yok. Paylaşma yok. Merhamet yok. Sevgi yok. Saygı yok. Şefkat yok. Onur yok. Karakter yok. Zikir yok. Alçak gönüllülük yok. Zaman planlaması yok. Komşuluk yok. Allah için sevmek yok. Anneye babaya saygı yok. Vefa yok. Sorumluluk almak yok… Yok da yok... Yani evlât sizin zamanınızdaki yoklar bizim zamanınızdaki yoklardan çok... Genç şaşkın bir şekilde başını öne eğdi: "- Özür dilerim dede…" diye yanıt verdi...

Uyan Artık Yiğidim

  Uyan Artık Yiğidim   Istırâbdır yiğidim azığımız, hicrandır, Mirasımız mahkûmdur, mahzundur, perişandır, Gene de ye’se düşme yiğidim; imtihandır, Filizlenen her ölüm, mazlumlara nişandır…   Ne gönüllerde sevinç, ruhlarda beyaz kaldı, Ufka bir bak, ilerle; inkılâba az kaldı…   Ülkemden hatırıma hep sefiller geliyor, Bin yüzlü Ebrehe’ler, kara filler geliyor, Şimdi devran değişti; ebâbiller geliyor, İbrahim bahçesinden taze güller geliyor…   Âlemde, duyulacak kutlu bir âvaz kaldı, Ufka bir bak yiğidim; inkılâba az kaldı…   Çöküyor sırtımızda yükselen vahşi duvar, Heykeller kırılıyor; dökülüyor mumyalar, Toprağın sinesinde umut var, heyecan var, Okşadığın her kökten fışkırıyor bir bahar…   Buzlar çözüldü; kıştan kuru bir ayaz kaldı, Ufka bir bak yiğidim; inkılâba az kaldı…   Gözlerin âyet âyet büyüyen bir bebektir, Ellerin sokaklarda uçuşan kelebektir, Sana rehberlik eden ne cindir, ne melekti...

Alman Genç Kız, Gördüğü Rüyadan Etkilenip Müslüman Oldu

Image
  Alman Genç Kız, Gördüğü Rüyadan Etkilenip Müslüman Oldu Almanya vatandaşı 19 yaşındaki Saskia Michelle Müller, gördüğü rüyadan etkilenerek Müslümanlığı seçti. Müller, Almanya'daki Türk komşusu Züleyha Delikuş ve kızı Semina Gençoğlu sayesinde İslamiyet ile tanıştı. ... Genç kız, burada Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu ve Zeynep ismini aldı.

Günahkâr Bir Gencin Samimi Tövbesi!

  Günahkâr Bir Gencin Samimi Tövbesi! Ahmet Demirbaş   "Ey Ebâ Türab! Dün senin yanında tövbe eden genç, bu gece vefât etti. Hak teâlâ onu saâdete kavuşturdu..." Aslen Horasanlı olan Ebû Türab Nahşebi hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Asıl adı Asker bin Hüseyn olduğu hâlde "Ebû Türâb" künyesi ile meşhur olmuştur. Maveraünnehir civarında Nahşeb'de doğduğu için "Nahşebî" nisbesi ile anılır. 245 (m. 859) senesinde Basra'da vefât etti... Bu mübarek zat, bizzat kendisinin şahit olduğu ibretlik bir hadiseyi şöyle anlatır: Bir gün caddede yürüyordum. Mahalle halkının, bir kadınla münakaşa ettiklerini gördüm. Kadın beni görünce dedi ki: -Ey Ebâ Türab! Fasık, günahkâr bir oğlum var. Dün gece yine şarap içmek istedi. Akşamdan sonra, Allahü teâlâ ona bir hastalık verdi. Şimdi yatıyor. Ancak oğlumu mahalleden atmak istiyorlar. Ne olur bize yardım edin! Kalabalıktan rica ettim, hemen dağıldılar. Sonra gencin evine gittim. Genç beni görür gör...

Annesini Üzen Gence Yapılan Kabir Azabı!

  Annesini Üzen Gence Yapılan Kabir Azabı!   Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün, Selman-ı Farisî Radiyallahü Anh hazretlerine; “- Ya Selman Radiyallahü Anh! Seninle garipleri ziyarete gidelim!” buyurdular ve birlikte Medine Kabristanına gittiler... Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Selman-ı Farisî Radiyallahü Anh hazretleri ile kabristana gitmişlerdi. Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz, bir kabrin başına varınca gözyaşları dökmeye, hatta hırka-i saadeti ıslanıncaya kadar ağlamaya başladılar. Selman-ı Farisi Radiyallahü Anh hazretleri; “- Ya Hayrelbeşer! Ağlamanızın sebebi nedir? Dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem; - Bu kabirde yatan bir delikanlıdır; ona şiddetli azap olunmaktadır. Kardeşim Cebrail ’ e bu ehl-i kabre neden bu kadar azap edildiğini sordum, anasına asî olduğunu ve anasının da ona hakkını helâl etmediğini söyledi. Sen git Bilâl Radiyallahü Anh ’ a söyle, Medine halkını buraya çağ...

Kabir Azabı Çeken Genç Kız

  Kabir Azabı Çeken Genç Kız   Bir genç, ölen bacısını defneder ve defnederken bazı eşyalarını kabir içinde unutur... Mezarlıktan döndükten sonra eşyalarını kız kardeşinin kabrinde unuttuğunu hatırlar ve âlimlere sorar kendisine kabri açmasını ve eşyasını almasını söylerler... Kabri kazmaya başlar kazıya devam ederken kabirden bir yılan çıkar! Ondan panikler ve yılanı öldürür...   Sonra kazmaya devam ederken 3 yılan daha çıkar onları da öldürür ve kazmaya devam eder birçok yılanın çıkmaya başladığını görünce kabri kapatıp oradan kaçar... Subhanallah! Âlimlerin yanına giderek şöyle şöyle oldu diye olanları anlatır. Âlimler adama kız kardeşin (ölmeden önce) ne yapardı diye sorarlar?   Bir şey yapmıyordu diye cevap verir... Kız kardeşinde gördüğün durum neydi derler... Namaz vaktini uyuyarak kaçırırdı diye cevap verir... Onun bu gördüğü kabirde ki azabıdır, kıyamet gününde ki azabı ise daha şiddetlidir! Diye cevap verirler...   All...

Genç Müslümanların Görevleri

Genç Müslümanların Görevleri   Âlemlerin Rabbi olan Allah 'a hamdolsun, salat ve selam peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimizin üzerine olsun.   Genç dediğimizde aklımıza, yerinde duramayan, zihni ve bedeni sürekli hareketlilik halinde olan, bitmeyen tükenmeyen bir enerji ile lokomotifi andıran genç erkekler ve kızla gelir. Gençlik öylesine önemlidir ki bugün, hemen hemen her mecra, bütün kampanyalarını gençlik üzerinden yapmaktadır. Sosyal medya, tv programları, giyim mağazaları, fastfood ürün sahipleri, avmler, hemen hemen her sektör yıllık planlarını genç nesiller üzerinden yapmaktadır. Böylesi, güç unsurları yıllık planlarını gençler üzerinden yapıyorsa, gençliğin büyük bir potansiyel oluşundandır kanısındayım.   Bu büyük projeler kapsamında, gençlerin İslâm davası hususunda geri kalmaları elbette düşünülemez, öyleki şimdilerde lakırdısı çokca duyulan deizm düşüncesi ortalıkta dolaşırken, İslâma gönül veren genç kardeşlerimizin vitesi bi...

Zina Yapmak İsteyen Genç (Mutlaka Okuyun!)

Benden Korktuğun Kadar Allah’tan Korkmuyor musun? Genç bir delikanlı hocasıyla istişare eder: “- Hocam ben zina yapmak istemiyorum ama artık dayanamıyorum, sokağa çıkınca gözlerime hâkim olamıyorum! Allah Teâlâ rızası için bana bir tavsiye ver, zinaya düşmekten çok korkuyorum.” Hoca cevap vermiş: “- Bana evinden bir kova dolusu su getir ve sakın ola ki bir damlası yere dökülmesin. Şayet dökülürse her damlasına karşılık seni sopayla döveceğim.” Delikanlı itaat etmiş ve kovayla hocanın yanına gelmiş. Hoca: “- Evet, evlâdım sen kovayı bana dolu olarak getirdin peki çarşıdan geçtin, kaç tane bayan gördün ve baktın?” “- Hocam ben gözümü kovadan hiç ayırmadım ki dayak yememek için!” “- Peki, benden korktuğun kadar Allah Teâlâ’dan korkmuyor musun?” Delikanlı tövbe etmiş ve bu vesveselerin şeytandan geldiğini anlamış. Rabbim bu yazıyı okuyan tüm kardeşlerimi zina denen pislikten korusun!!! Âmîn! Velhamdü lillâhi Rabbel âlemin!