Posts

40 Hadis-i Şerif 101

40 Hadis-i Şerif 101   01-   Temîm ed-Dârî anlatıyor: “Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem ‘Din nasihattir (samimiyettir).’ buyurdu. Biz, ‘Kime karşı?’ deyince, ‘Allah’a, Kitabı’na, Rasûlü’ne, Müslümanların idarecilerine ve bütün Müslümanlara.’ dedi.” (Müslim, Îmân, 95) 02-   “Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.” (Nesâî, Cihâd, 24) 03-   “Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34) 04-   “…Allah’ım! Ey Rabbimiz ve her şeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve âhirette her an sana ihlâsla bağlı kıl. Ey yücelik ve ikram sahibi!” (Ebû Dâvûd, Vitir, 25) 05-   “Kim hiçbir ortağı olmayan, tek olan Allah’a ihlâsla ibadet ederek, namazı dosdoğru kılarak, zekâtı vererek dünyadan ayrılırsa, Allah kendisinden razı olduğu hâlde ölmüş olur.” (İbn Mâce, Sünnet, 9) 06-   “Üç şey kimde bulunursa o kişi imanın tadına ermiş olur: Allah ve Rasûlü’nü...

Bazı Hikmetler!

Bazı Hikmetler!   Uzun bir hadis-i şerifin bir bölümü şöyledir: ·      En sağlam kulp, kelime-i şehadettir. ·      En değerli söz, Allah’ı zikretmektir. ·      En iyi ilim, faydalanılan ilimdir. ·      En iyi zenginlik, gönül zenginliğidir. ·      En iyi azık, takvadır. ·      En iyi iş, farz olan amelleri yapmaktır. ·      En şerefli ölüm şehit olarak ölmektir. ·      En kötü şey, bid’attir. ·      En kötü mazeret, ölüm anındaki mazerettir. ·      En kötü pişmanlık, kıyametteki pişmanlıktır. ·      En kötü kazanç, faizden gelendir. ·      En büyük hata, yalan söylemektir. ·      Kötü şiirler, şeytanın nağmeleridir. ·      Gençlik, bir çeşit deliliktir. ·    ...

Gelişimiz Niye, Gidişimiz Niye?

Gelişimiz Niye, Gidişimiz Niye? Cenâb-ı Hak selâmete ermemizi bildiriyor. Nasıl selâmete? “Dünyaya niçin geldik? Kimin mülkünde yaşıyoruz? Nereye gideceğiz? Geliş niye, gidiş niye?” Bunun bir idrâki içinde bir mü’min olacak, ona göre hayatını tanzim edecek. Cenâb-ı Hak bize lûtfuyla, keremiyle, ihsânıyla, ikramıyla, insan olarak, bir de müslüman olarak dünyaya getirdi. Bizim burada bir dahlimiz olmadı, bir bedel ödeyerek olmadı. Fakat dünyadan bir bedelli olarak çıkacağız. Diğer taraftan, 124.000 küsur peygamberin en yücesine ümmet kıldı. Ve biz 124.000 peygamberden kendimiz seçmedik hangi peygambere (ümmet olacağımızı)… Cenâb-ı Hak lûtfuyla, keremiyle en yüce peygambere ümmet kıldı. İnsan dünyaya gelmeden bu kâinat hazırlandı. Bir mekteb-i âlem. Zerreden kürreye her şey Cenâb-ı Hakk’ın azametinin bir delili. Velhâsıl Cenâb-ı Hak bir ikram hâlinde bize. En büyük Peygamber’i ikram etti. O’nun “raûf ve rahîm” olduğunu, o Peygamber’in bildiriyor. Çok merhametli ve çok şefk...

Camiye Gel…

           Camiye Gel…   Ezan ile gelmezsen, selâ ile gelirsin! Dikey gelmezsen, yatay gelirsin! Elbise ile gelmezsen kefen ile gelirsin! Sağlığında gelmezsen, ölünce gelirsin! Namaz kılmaya gelmezsen, namaz kıldırmaya gelirsin! Ama mutlaka gelirsin… Eğer kâfirsen, hiç gelme! Cenazeni, hiç getirmesinler… Yaşarken mert olamadın, bari ölünce mert ol! Vasiyet et! Cesedini ya yaksınlar ya da bir çukura sallasınlar… Allah’ım bizleri imandan, Kur’an’dan, namazdan, camiden ayırma! Âmîn! Velhamdü lillâhi Rabbel âlemin!

Kapındayım Af Dilerim

Kapındayım Af Dilerim   Rabb’im; günahkâr kulunum Kapındayım, af dilerim Aciz, biçare kulunum Kapındayım, af dilerim   Ne malım var ne de şanım Yalnız sensin benim varım Sana sığındı bu canım Kapındayım, af dilerim   Gücüm azdır, yüküm ağır Nefsim kördür, hem de sağır Kulum deyip; lütfet, çağır Kapındayım, af dilerim   Cennet yurdundan sürgünüm Fani dünyada yorgunum Günü, gece hep giryanım Kapındayım, af dilerim   Nefse uydum, gafil düştüm Her adımda, hata ettim Tövbe ile sana döndüm Kapındayım, af dilerim.   Ali Dilsiz

Cebrail Aleyhisselâm ile Gelen Ayetlere İnanmayanlar

Cebrail Aleyhisselâm ile Gelen Ayetlere İnanmayanlar   Cebrail Aleyhisselâm ile gelen ayetlere inanmayanlar, Azrail Aleyhisselâm ile gelen ölüme teslim olacaklar. Rabbim Cümlemize rızai İlâhi’yi kazanmayı, son nefesimizde ‘Kelime-i Şehadet’ getirerek imanla gitmeyi nasip etsin!  

Konuşalım Gönül İle

Konuşalım Gönül İle   Konuşalım gönül ile, Sen dil ile yorma beni… Yormaz beni bunca çile, Sen gül ile vurma beni…   Bağrım ateş, sinemde kor, Kolaylanır sevdamla zor, Soracaksan adama sor, Namertlere sorma beni…   Ben çınarım, inancım kök, Toprak yurdum, yarenim gök, Sökeceksen kökümden sök, Eğil deme, kırma beni…   Dünya ile davalıyım, Ben hiçliğe sevdalıyım, Nefsim ile kavgalıyım, O'nu övüp, germe beni…   Biraz toprak, biraz suyum, Canım çıkar, çıkmaz huyum, Doğru isen tevazuyum, Senden üstün görme beni…   İçindedir tüm hayalim, Aynanda saklı ahvalim, Sır içinde sır'dır halim, Yad ellere verme beni…   Hacı Kısır

Şükürler Olsun Allah’ım Sana!

Şükürler Olsun Allah’ım Sana!   Zengin, evinin balkonunda oturup dışarıyı seyrederken, çöp kutularından bir şeyler toplayan fakir birini gördü. "Allah'a şükürler olsun ki fakir değilim!" dedi. O sırada fakir adam etrafa baktı, el arabasında yürütülen engelli birini gördü. "Allah'a şükürler olsun ki engelli değilim!" dedi. Derken engelli adam yolda ambulansın hızla bir hastayı hastaneye yetiştirmekte olduğunu gördü. "Allah'a şükürler olsun ki hasta değilim!" dedi. Hasta da hastaneye vardığında ölen birinin morga götürüldüğünü gördü. "Allah Teâlâ'ya şükürler olsun ki yaşıyorum." dedi... İşte Allah Teâlâ'ya teşekkür edemeyen kimse, sadece ölen kimseydi... Öyleyse ne hâlde olursan ol, tam da şu anda Allah Teâlâ'ya şükret. Çünkü her şeye rağmen sana yaşama fırsatı vermiştir... Şükürler olsun Allah’ım sana! Sonsuz kere şükürler olsun!