Uçanlar ve Yüzenler
Uçanlar ve Yüzenler
Hasan-ı Basri Kuddise Sirrûh, bir defasında cübbesini
suyun üzerine sererek, batmadan oturdu...
Onu bu şekilde gören Râbia el Adeviyye Kuddise Sirrûha da
seccadesini havaya serip üzerine oturdu...
Ardından Hasan-ı Basri'ye Kuddise Sirrûh hazretlerine
şunları söyledi:
"- Hasan, senin yaptığını balıklar, benim yaptığımı
da kuşlar yapar...”
“- Bunlar iş değil... Asıl iş yüce Allah'ın rızasını elde
etmektir."
Bâyazid-i Bistâmi Kuddise Sirrûh, en büyük kerametin
“istikamet” olduğunu söyler ve şöyle derdi:
"- Birinin havada uçtuğunu görseniz bile, hemen o
kimsenin faziletli ve keramet sahibi biri olduğuna hükmetmeyin, hata
edebilirsiniz...”
"- O kimsenin hakikaten fazilet ve keramet sahibi
olduğunu anlamak için, İslâm'ın emirlerine uymaktaki hassasiyetine, Peygamber
Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in sünnet-i seniyyesine uymasına, hakiki
İslâm âlimlerine olan muhabbet ve bağlılığına bakın...”
"- Bunlar tam ise o kimse fazilet ve keramet
sahibidir...”
"- Bunlara uymakta en ufak bir gevşeklik ve zayıflık
bulunursa, o kimse için fazilet ve keramet sahibidir demek mümkün olmaz."
Sehl b. Abdullah Tüsterî Kuddise Sirrûh da demiştir ki:
"- Kerametlerin en büyüğü, kötü bir ahlâkı terk edip
yerine güzel ahlâkı koymaktır.”
Comments
Post a Comment