Çalışmanın Anlam Ve Önemi İle İlgili Hadis-i Şerifler
Çalışmanın
Anlam Ve Önemi İle İlgili Hadis-i Şerifler
Hz.
Peygamber çalışmayı ve bununla kişiye muhtaç olanları geçindirmeyi, Allah
yolunda cihat etmek veya gündüzün oruç tutmak, geceleyin de namaz kılmak ile
eşdeğer tutmuştur.
İslâmda
çalışmadan, dilenerek geçinmek yasaktır. Çalışabilecek durumda olan kimsenin
dilenmesi haramdır. En kötü şartlar altında dahi çalışma, başkalarına yük
olmaktan üstündür:
•
"Helâlinden kazanan kimse Allah'ın sevgili
kuludur.” (Acluni, Keşfu’l-hafa, I. 349)
•
Efendimiz Aleyhisselâm’a sorulduğunda “kişinin kendi
elinin emeği, bir de dürüst ticaretin kazancı.” (Müsned, IV, 141)
•
''Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı
bir gıda yememiştir.'' (Buhari, Camius Sahih, c. 2, s. 9)
•
“Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey
yememiştir. Allah’ın peygamberi Davut Aleyhisselâm da elinin emeğinden yerdi.”
(Buhârî, Büyu, 15) • “Çin’de de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her
Müslümana farzdır. Melekler, yaptıkları işten hoşlandıkları ilim talebeleri
için kanatlarını yere sererler.” (Câmiü’s-Sağîr, 1/310)
•
“Geçim için çalışıp helâlinden kazanma farzdır.”
(Keşfu’l-Hafa, II, 46)
•
“Çalışınız, kendinizi bırakmayınız. Çünkü herkes ne
için yaratılmışsa, o iş kendisine kolay hale getirilir.” (İbni Mace, Mukaddime:
10)
•
“Zamana sövmeyiniz, çünkü Allah zamanın ta
kendisidir.” (Müslim, Sahîh, IV, 1764 nr. 2246; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, V,
299)
•
“İki günü aynı olan, [her gün ilerlemeyen, yeni bir
şey öğrenmeyen] ziyan etti.” (el-'Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, II, 323, Beyheki)
•
"İnsanlara yüzsuyu dökmemek ve izzet-i nefsini
korumak için çalışan ve helâl rızık kazanan bir kimse kıyamet gününde yüzü ayın
ondördü, yani dolunay gibi gelecektir. Ama başkalarına karşı övünmek, gösteriş
yapmak için çalışan ve dünya malı elde eden ise gazab-ı ilâhiye uğramış olarak
Allah'a kavuşacaktır.” (9- İbn Ebî Şeybe, Musannef, VII, 6; Mişkât, nr. 5207;
KenzüI-'Ummâl nr. 9245;Hılyetü'l-Evliyâ, III, 110; VIII, 215)
•
"Kişinin sırtında odun taşıyarak geçimini
sağlaması, versin veya vermesin birisinden bir şey istemekten daha hayırlıdır.”
(Buharî, Büyu 15)
•
“Hikmet, değerli bilgiler müminin yitik malıdır, onu
nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd
17)
•
Çalışmak ve muhtaç olanları geçindirmek, Allah
yolunda cihat etmek veya gündüzün oruç tutmak, geceleyin de namaz kılmak ile
eşdeğer tutmuştur. (Buhari, Nefekât, 1
•
“Sizden birinizin ipini “alıp dağa gitmesi, sırtına
bir bağ odun yüklenip getirerek” onu satması, böylece onun onurunu Allah’ın
koruması,” diğer insanlardan versin veya vermesin bir şeyler dilenmesinden daha
hayırlıdır.”. (Buharî, Büyu 15, Zekât, 10)
•
Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem, çalışmaktan
elleri çatlamış bir insa¬nın elini tutup, “Allah'ın sevdiği eller bu ellerdir.”
buyurduğu rivayet edilir.
•
“Allah’ım” sıkıntı ve hüzünden, acizlikten,
tembellikten, korkaklıktan ve pintilikten, insanların kahrından sana
sığınırım!” (Taç, c. 5, shf. 113)
•
“Kişi çalışmakta kusur ederse (az çalışırsa) Allah
onu gam ve gussaya mübtela kılar". (Yeni Hutbelerim, Ahmet Hamdi Akseki,
c.I, s. 348-349)
•
“ Allah’ım! Acizlikten, tembellikten korkaklıktan,
aşırı yaşlılıktan, cimrilikten, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden
Sana sığınırım.” (Riyazüs-Salihin 5/199)
•
"İnsanın yiyip içtiklerinin en helal ve
bereketli olanı, çalışıp kazanarak elde ettiğidir". (İbni Mace Ticaret 1,
XVIII, 724)
•
Kişinin sırtında odun taşıyarak geçimini sağlaması,
versin veya vermesin birisinden bir şey istemekten daha hayırlıdır. Riyasüz
Salihin Buharî, Büyu 15 Nefekât, 1 Keşful Hafa, II, 46 İbni Mâce, Ticârât, I
•
"Korkak ve çekingen tacir mahrum, cesur tacir
ise merzuktur.” (es-Suyûtî, Cem'u'l-Cemâvi', nr. 10344; Kenzü'l-Ummâl, nr.
9293; el-'Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, I, 349)
•
"Helâl kazanç temin etmek için çalışmak
cihattır.” (Kudâî, Müsnedu'ş-Şihâb, I, 83 nr. 56)
•
"Kazancın en temizi ve güzeli kişinin kendi
eliyle elde ettiği kazanç iş ve hileden, hainlikten uzak meşru alış-veriştir.” (İbn
Ebî Şeybe, Musannef, XIV, 196; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, VI, 31, 42, 127, 193,
220)
•
"Dünya işlerinizi ıslah edip yoluna koyunuz,
ahiretinizi de ihmal etmeyip onun için çalışınız.” (İbn Mâce, nr. 2142; Beyhâki,
Sünen, V, 264; Müstedrek, II, 3.
•
"Kim herhangi meşru bir şeyde rızıklandıysa onu
yapsın, mesleğini sevsin ve bu konuda ilerlesin" Kenzü'l-'Ummâl, nr. 9286)
•
"Ekiniz, biçiniz, ziraatla meşgul olunuz. Çünkü
ziraat bereketli ve güzel bir meşgaledir.” (Kenzü'l-'Ummâl, nr. 9348)
•
"Kim bir ağaç dikerse, o ağaçtan insanlar ve
Allah'ın yarattığı diğer canlılar faydalandığı sürece, bu ağaç, sahibi için
sadaka-i cariyedir.” (Buhårî Sahîh, Edeb 27; Hars 1; Müslim, Sahîh, Müsâkat 2, Zer'7;
Tirmizî, Sünen, Ahkâm 40; Dârimî, Sünen, Büyû' 67; Ahmed İbn Hanbel, Müsned,
III, 147, 192, 229, 243; krş. S. Ateş, Tefsir, I, 465-466)
•
Hz. Peygamber: "Seyahat edin, ticaret yapın,
hem sağlıklı hem de zengin olursunuz, maddi kazanç elde edersiniz.”
buyurmuştur. (Kudâî, Müsnedü'ş-Şihâb, I, 364 nr. 403; el-Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ,
I, 539 nr. 1455)
•
Yine Ahmed İbn Hanbel'in Müsned'indeki bir Hadisten
öğrendiğimize göre de "Allah Resûlü'nün arkadaşları kara, deniz demeden
seyahat ediyorlar, ticaret yapıyorlar, bağ ve bahçelerde çalışıyorlardı.”
•
"Allah Teâlâ'ya yemin ederim ki, sizden
birinizin urganını alıp, arkasında dağdan odun yüklenerek getirmesi ve onu
satıp geçinmesi, bir zengine gelerek sadaka istemesinden çok daha hayırlıdır.
Kim bilir o da eğer verirse minneti altına girersin, vermezse zillet ve
mahrumiyet içinde kalırsın.” (Tecrîd Terc. VI, 95)
•
“O'nun (s. a. s. ) tarafından konuyla ilgili olarak
dikkate sunulan bir diğer ikazı da şöyledir: "Benim hakkınızda korktuğum
şu dört şeyden siz de sakının: Şişmanlık, Çok uyumak, Tembellik, İman
zayıflığı.” (es-Suyûtî, Cem'u'l-Cemâvi', 832)
•
"Allah'ım, fakirlikten, açlıktan, zelil ve
hakir olmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.” (Nesâî, Sünen,
VIII, nr. 5460, 5462; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 305, 325, 254; Beyhakî,
Sünen, VII, 12; Mişkât, nr. 2467)
•
“Bir defasında Rasulullah Tebük dönüşünde Sa’d b.
Muaz ile karşılaşıp tokalaşmış, ellerinin nasırlanmış olduğunu görünce bunun
sebebini sorumuş, o da “çoluk çocuğumun nafakasını temin için hurma bahçemde
çalışıyorum.” Cevabını verince Hz. Peygamber Sa’d b. Muaz’ın elini öpmüş ve
“İşte bu eller Allah’ın sevdiği ellerdir.” (DİA İlmihali, II, 409)
•
Nitekim Peygamber’in de hazır bulunduğu bir yerde
güçlü-kuvvetli birisi erkenden kalmış elinde kazma kürek çalışıyordu. Ashaptan
bazıları: “Ya Rasulallah ne olurdu şu genç burada sohbette bulunsa da Allah
yolunda mesai sarf etmiş olsa dediler. Rasulullah bunun üzerine şöyle buyurdu:
“Böyle söylemeyin, eğer bu genç insanlara el açmamak, onlardan müstağni olmak,
çoluk-çocuğunun nafakasını kazanmak için çalışıyorsa Allah yolundadır. Yaşlı ve
zayıf düşmüş anne ve babasına yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek
için çalışıyorsa Allah yolundadır.”(Beyhaki, Sünen, VII, 479)
•
“Ensardan biri Peygambere gelip kendisinden dilendi.
Peygamber efendimiz o kişiye: “Evinde bir şey yok mudur? Diye sordu. Adam:
“Evet bir hasır ve bir de su kabımız vardır. Dedi. Rasulullah: “Git onları bana
getir.” Dedi. Onları getirince iki dirheme satmış. Dirhemleri de adama vererek
dedi ki: “Bir dirhemle çocuklarına yiyecek al, diğer dirhemle de bir balta
satın al ve bana getir.” Adam baltayı getirince peygamber baltaya bir sap
taktıktan sonra adama: “Al götür onunla odun kes sat, geçimini sağla, seni on
beş güne kadar görmeyeyim.” Buyurdu. Adam da gidip odunculuk yapmaya başladı ve
peygamberin yanına on dirhem kazanmış olarak döndü. Peygamber efendimiz adama
“Bu senin için, yüzünde dilencilik lekesi olduğu halde yanımıza gelmekten daha
iyidir.”. (İbn Mace, Ticaret, 25)
•
Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesilem, çalışmayı
ve bununla kişiye muhtaç olanları geçindirmeyi, Allah yolunda cihat etmek veya
gündüzün oruç tutmak, geceleyin de namaz kılmak ile eşdeğer tutmuştur. (Buhari,
Nefekât, 1.
•
Hz. Peygamber kendisine bir şeyler istemek için
gelen bir sahâbîye: "Çarşıda-pazarda hamallık yaparak, çalışarak birşeyler
kazanmasının dilencilik yapmasından çok daha iyi olduğunu" söylemiştir. (Buhârî,
Sahîh, Zekât, 50; Müslim, Sâhih, Zekât 35 nr. 106; Mâlik b. Enes, Muvatta, II,
998-999.
•
"Yine eğer dilencilikteki günahın mahiyetini
bilmiş olsaydınız, hiçbiriniz diğerine birşey istemek için gitmezdi,
yürüyemezdi" 24- Nesâî, Sünen, V, 95-96 nr. 2586)
•
"Mecbur kalmadıkça insanlardan dilenen kimse,
kıyamet günü yüzünde hiçbir et parçası kalmamış olarak gelecektir.”. (Terğîb,
I, 573)
•
"Doğru ve kendine güvenilir tüccar, yarın
kıyamet günü peygamberler, sıddîkler ve şehitlerle haşr onulacaktır.” (Tirmizî,
Sünen, nr. 1209; Dârimî, Sünen, II, 247; Darekutnî, Sünen, III, 7; el, Beğavi
Şerhu's-Sünne, III, 7; Mişkât, nr. 2796, 2797)
•
Bir insanın nafakasını temin etmekle mükellef
bulunduğu aile bireylerinin geçimlerini ihmal etmesi, günah bakımından
kendisine yeter.” (Buhari, Camius Sahih, c.2,s.9)
Comments
Post a Comment